NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TALAK

<< 1619 >>

باب بدء اللعان

36- İlk Lian Olayı

 

أخبرنا محمد بن معمر البحراني قال حدثنا أبو داود الطيالسي واسمه سليمان بن داود قال حدثنا عبد العزيز بن أبي سلمة وإبراهيم بن سعد عن الزهري عن سهل بن سعد عن عاصم بن عدي قال جاءني عويمر رجل من بني العجلان فقال أي عاصم أرأيتم رجلا رأى مع امرأته رجلا فقتله تقتلونه أم كيف يفعل يا عاصم سل لي رسول الله صلى الله عليه وسلم فسأل عاصم عن هذا النبي صلى الله عليه وسلم فعاب رسول الله صلى الله عليه وسلم المسائل وكرهها فجاءه عويمر فقال ما صنعت يا عاصم فقال صنعت أنك لم تأتني بخير كره رسول الله صلى الله عليه وسلم المسائل وعابها قال عويمر والله لأسألن عن ذلك رسول الله صلى الله عليه وسلم فانطلق إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فسأله فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم قد أنزل الله عز وجل فيك وفي صاحبتك فائت بها قال سهل وأنا مع الناس عند رسول الله صلى الله عليه وسلم فجاء بها فتلاعنا فقال يا رسول الله والله لئن أمسكتها لقد كذبت عليها ففارقها قبل أن يأمره رسول الله صلى الله عليه وسلم بفراقها فصارت سنة المتلاعنين

 

[-: 5632 :-] Sehl b. Sa'd, Asım b. Adiy'den naklen bildiriyor: Aclan oğullarından biri olan Uveymir yanıma geldi ve: "Ey Asım! Adamın biri karısının yanında başka bir adam görse ve onu öldürse, buna karşılık o da öldürülür mü? Veya böylesi bir durumda bu kişi ne yapmalıdır? Bunu benim için Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e sorsana" dedi. Ben de bunu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e sordum. Ancak Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bu sorudan hoşlanmadı ve bunun için de beni azarladı. Sonrasında Uveymir yanıma gelip:

 

"Ey Asım! Dediğim şeyi ne yaptın?" diye sordu. Ben de: "Ne yapacağım! Bana pek de hayırlı olmayan bir şeyle geldin. Zira Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kendisine sorduğum soruyu hoş karşılamadı ve beni azarladı" karşılığını verdim. Uveymir de:

 

"Valiahi bunu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bizzat ben soracağım!" dedi. Ardından Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanına gitti ve bunu sordu. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) de:

 

"Allah Teala senin ve karın hakkında ayet indirdi. Git karını getir" karşılığını verdi.

Sehl der ki: Sonrasında Uveymir, içlerinde benim de bulunduğum bir topluluğun önündeı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in huzurunda karısıyla lanetleşti. Lanetleşmeyi bitirdiklerinde Uveymir:

 

"Va Resulalıah! Eğer ben onu yine yanımda tutacaksam o zaman onun hakkında yalan söylemiş olacağım" dedi ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona (boşaması için) emir vermeden kendisi onu üç talakla boşadı. Bu şekilde de lanetleşmeden sonra çiftlerin boşanması adet halini aldı.

 

Mücteba: 6/170; Tuhfe: 5030.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (423, 4745, 4746, 5259, 5308, 5309,7165,7166), Müslim 1492 (1,2,3), Ebu Davud (2245, 2247, 2248, 2249, 2250, 2251, 2252), İbn Mace (2066), Ahmed, Müsned (22803) ve İbn Hibban (4283, 4284, 4285) rivayet etmişlerdir.

 

 

باب اللعان بالحبل

37- Kocanın, Adamın ismini de Vererek Hanımını Zina ile Suçlaması Durumunda lian

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم بن راهويه قال أنبأنا عبد الأعلى هو بن عبد الأعلى السامي قال سئل هشام عن الرجل يقذف امرأته فحدثنا هشام يعني بن حسان عن محمد يعني بن سيرين قال سألت أنس بن مالك عن ذلك وأنا أرى أن عنده من ذلك علما فقال إن هلال بن أمية قذف امرأته بشريك بن السحماء وكان أخو البراء بن مالك لأمة وكان أول من لاعن فلاعن رسول الله صلى الله عليه وسلم بينهما ثم قال ابصروه فإن جاءت به أبيض سبطا قضيء العينين فهو لهلال بن أمية وإن جاءت به أكحل جعدا أحمش الساقين فهو لشريك بن السحماء قال فأنبئت أنها جاءت به أكحل جعدا أحمش الساقين

 

[-: 5633 :-] Abdul a'la b. Abdula'la es-Sami bildiriyor: Hişam'a, kişinin karısını zinayla suçlaması durumunu sorduğumda Hassan'dan naklen Muhammed b. Sirin'in şöyle dediğini bildirdi: Bu konuyu, konu hakkında bilgisi olduğunu düşündüğüm Enes b. Malik'e sordum.

 

Enes de dedi ki: Hilal b. Ümeyye, karısının Şerik b. es-Sehma ile zina yaptığını iddia etti. Şerik de Bera' b. Malik'in anne bir kardeşiydi. islam'da lian yapan ilk kişi de Hilal idi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hilal ile karısı arasında lian yaptıktan sonra:

 

"Doğacak çocuğa dikkat edin. Şayet beyaz tenli, düz saçlı, bozuk gözlü biri olarak doğarsa, çocuk Hilal b. Ümeyye'nin demektir. Ama karakaşlı, kıvırcık saçlı ve ince bacaklı olursa, Şerik b. es-Sehma'nındır" buyurdu. Bana bildirilene göre doğan çocuk kara kaşlı, kıvırcık saçlı ve ince bacaklı imiş."

 

Mücteba: 6/171; Tuhfe: 1461.

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (1496) ve Ahmed, Müsned (12450) rivayet etmişlerdir.

 

 

كيف اللعان

38- Lian Nasıl Yapılır?

 

أخبرنا عمران بن يزيد قال حدثنا مخلد بن حسين الأزدي قال حدثنا هشام بن حسان عن محمد بن سيرين عن أنس بن مالك قال إن أول لعان كان في الإسلام أن هلال بن أمية قذف شريك بن السحماء بامرأته فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فأخبره بذلك فقال له النبي صلى الله عليه وسلم أربعة شهداء وإلا فحد في ظهرك يردد ذلك عليه مرارا فقال له هلال والله يا رسول الله إن الله عز وجل ليعلم أني صادق ولينزلن الله عز وجل عليك ما يبرىء ظهري من الحد فبينما هم كذلك إذ نزلت عليه آية اللعان والذين يرمون أزواجهم إلى آخر الآية فدعا هلالا فشهد أربع شهادات بالله إنه لمن الصادقين والخامسة أن لعنة الله عليه إن كان من الكاذبين ثم دعيت المرأة فشهدت أربع شهادات بالله إنه لمن الكاذبين فلما أن كان في الرابعة أو الخامسة قال رسول الله صلى الله عليه وسلم وقفوها فإنها موجبة فتلكأت حتى ما شككنا أنها ستعترف ثم قالت لا أفضح قومي سائر اليوم فمضت على اليمين فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم انظروها فإن جاءت به أبيض سبطا قضيء العينين فهو لهلال بن أمية وإن جاءت به آدم جعدا ربعا حمش الساقين فهو لشريك بن السحماء فجاءت به آدم جعدا ربعا حمش الساقين فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم لولا ما سبق فيها من كتاب الله لكان لي ولها شأن قال الشيخ والقضيء طويل شعر العينين ليس بمفتوح العين ولا جاحظهما والله سبحانه وتعالى أعلم

 

[-: 5634 :-] Enes b. Malik anlatıyor: islam'da gerçekleşen ilk !ian hadisesi şöyle oldu: Hilal b. Ümeyye, Şerik b. es-$ehma'nın karısıyla zina ettiğini iddia etti. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e de gelip bunu dile getirdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:

 

''Ya bu konuda dört şahit getirirsin, ya da sana iftira cezasını uygularım" karşılığını verdi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) her defasında aynı şeyi söyleyince, sonunda Hilal:

 

''Ya Resulallah! Yemin olsun ki Allah benim doğru söylediğimi biliyor ve sana, beni iftira cezasından kurtararak birşey indirecektir'' dedi. Çok geçmedi lian hakkındaki şu ayetler nazil oldu:

 

"Eşlerine zina isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defa da, eğer yalan söyleyenlerden ise Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir." (Nur 6, 7, 8, 9)

 

Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hilal'i yanına çağırttı. Hilal geldiğinde dört defa doğru söylediğine dair şehadette bulundu. Beşincisinde de yalan söylüyor ise Allah'ın lanetinin üzerine olmasını diledi. Sonra karısı çağrıldı. O da dört defa kocasının yalan söylediğine dair şehadet etti. Kadın dördüncü veya beşinci şehadetini yapmak üzereyken Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Şunu durdurun! Zira bundan sonra edeceği şehadet Allah'ın azabını beraberinde getirecektir!" buyurdu. Bunun üzerine kadın az bir duraklayıp kekelemeye başladı. Biz kadının artık itiraf edeceğini düşündük ancak: ''Bundan sonra kabilemi rezil edecek değilim!" dedi ve şehadetine devam etti.

 

Sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Doğacak çocuğa dikkat edin.

Şayet beyaz tenli, düz saçlı, bozuk gözlü biri olarak doğarsa çocuk Hilal b. Ümeyye'nin demektir. Ama esmer, karakaşlı, kıvırcık saçlı ve ince bacaklı olursa Şerfk b. es-Sehma'nındır" buyurdu. Kadın esmer, karakaşiı, kıvırcık saçlı ve ince bacaklı bir çocuk doğurunca, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

''Eğer Allah Teala'nın (lian hakkındaki) hükmü infaz edilmemiş olsaydı, bu kadına farklı bir şekilde davranırdım" buyurdu.

 

Mücteba: 6/172; Tuhfe: 1461 .

 

 

باب قول الإمام اللهم بين

39- Siyasi Liderin Gerçeğin Ortaya Çıkması için Dua Etmesi

 

أخبرنا عيسى بن حماد قال أنبأنا الليث عن يحيى بن سعيد عن عبد الرحمن بن القاسم عن القاسم بن محمد عن بن عباس أنه قال ذكر التلاعن عند رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال عاصم بن عدي في ذلك قولا ثم انصرف فأتاه رجل من قومه يشكو إليه أنه وجد مع امرأته رجلا فقال عاصم ما ابتليت بهذا إلا بقولي فذهب به إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبره بالذي وجد عليه امرأته وكان ذلك الرجل مصفرا قليل اللحم سبط الشعر وكان الذي ادعى عليه أنه وجده عند أهله آدم خدلا كثير اللحم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم اللهم بين فوضعت شبيها بالرجل الذي ذكر زوجها أنه وجده عندها فلاعن رسول الله صلى الله عليه وسلم بينهما فقال رجل لابن عباس في المجلس أهي التي قال رسول الله صلى الله عليه وسلم لو رجمت أحدا بغير بينة رجمت هذه قال بن عباس لا تلك امرأة كانت تظهر السوء

 

[-: 5635 :-] ibn Abbas anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in huzurunda lanetleşme bahsi açılınca orada bulunan Asım b. Adiy bu konuda bir şeyler söyledi ve çekip gitti. Sonrasında yanına onun kabilesinden bir adam geldi ve karısını bir adamla birlikte yakaladığından şikayette bulundu. Asım da:

 

"Lanetleşme hakkında söylediğim şeyden dolayı bu belaya maruz kaldım!" dedi. Sonra adamı alıp Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gitti. Adam karısını bir adamla birlikte yakaladığını Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'e anlattı. Şikayette bulunan adam sarı benizli, zayıf ve düz saçlı birisiydi. Karısının yanında yakalandığı iddia edilen şahıs da esmer ve etine dolgun birisiydi. Bunun karşısında Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Allahım! Bu konuda gerçeği ortaya çıkar!" diye dua etti. Zamanı gelince kadın, iddia edildiği gibi yanında yakalanan adama benzeyen bir çocuk doğurdu. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) adamla karısı arasında Iian yaptı.

 

ibn Abbas bunu anlatırken orada bulunanlardan biri ona: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, hakkında:

 

''Şayet delilsiz bir şekilde birini recmedecek olsaydım, bu kadını recmederdim'' buyurduğu kadın bu kadın mıydı?" diye sorunca, ibn Abbas: "Hayır! Bahsettiğin kadın kötülüklerini açıkça yapan birisiydi" dedi.

 

7295 ile 7296. hadislerde tekrar gelecektir. - Mücteba: 6/173; Tuhfe: 6328.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (5310, 5316, 6855, 6856, 7238), Müslim 1497 (12, 13), İbn Mace (2560) ve Ahmed, Müsned (3106) rivayet etmişlerdir.

 

 

باب الأمر بوضع اليد على في المتلاعنين عند الخامسة

40- Lian'ın Beşinci Yemininde Kişiyi Uyarma

 

أخبرنا علي بن ميمون الرقي قال حدثنا سفيان عن عاصم بن كليب عن أبيه عن بن عباس أن النبي صلى الله عليه وسلم أمر رجلا حين أمر المتلاعنين أن يتلاعنا أن يضع يده عند الخامسة على فيه وقال إنها موجبة

 

[-: 5636 :-] ibn Abbas'ın bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) karı kocanın lanetleşmesi sırasında orada bulunanlardan birine, taraflardan birinin beşinci yemininde elini ağzına koymasını söyledi ve: " (Dikkat et!) Bu beşinci yemin, Allah 'ın azabını gerektirir!" diye uyardı,

 

Mücteba: 6/175; Tuhfe: 6372.

 

Diğer tahric: Hadisi Ebu Davud (2255) rivayet etmiştir.

 

 

باب عظة الإمام الرجل والمرأة عند اللعان

41- Lanetleşme Sırasında Kadı'nın Taraflara Nasihatte Bulunması

 

أخبرنا عمرو بن علي ومحمد بن المثنى قالا حدثنا يحيى بن سعيد قال حدثنا عبد الملك بن أبي سليمان قال سمعت سعيد بن جبير يقول سئلت عن المتلاعنين في إمارة بن الزبير أيفرق بينهما فما دريت ما أقول فقمت من مقامي إلى منزل بن عمر فقلت يا أبا عبد الرحمن المتلاعنين أيفرق بينهما قال نعم سبحان الله إن أول من سأل عن ذلك فلان بن فلان فقال يا رسول الله أرأيت ولم يقل عمرو أرأيت الرجل منا يرى على امرأته فاحشة إن تكلم فأمر عظيم وقال عمرو أتى أمرا عظيما وإن سكت سكت على مثل ذلك فلم يجبه فلما كان بعد ذلك أتاه فقال إن الأمر الذي سألتك ابتليت به فأنزل الله عز وجل هؤلاء الآيات في سورة النور والذين يرمون أزواجهم حتى بلغ والخامسة أن غضب الله عليها إن كان من الصادقين فبدأ بالرجل فوعظه وذكره وأخبره أن عذاب الدنيا أهون من عذاب الآخرة فقال والذي بعثك بالحق ما كذبت ثم ثنى بالمرأة فوعظها وذكرها فقالت والذي بعثك بالحق إنه لكاذب فبدأ بالرجل فشهد أربع شهادات بالله إنه لمن الصادقين والخامسة أن لعنة الله عليه إن كان من الكاذبين ثم ثنى بالمرأة فشهدت أربع شهادات بالله إنه لمن الكاذبين والخامسة أن غضب الله عليها إن كان من الصادقين ففرق بينهما

 

[-: 5637 :-] Said b. Cübeyr anlatıyor: ibnu'z-Zübeyr'in valiliği döneminde bana, Ianetleşen karı-kocayı birbirinden ayırmanın gerekip gerekmediği soruldu. Bu soruya ne cevap vereceğimi bilemedim. Yerimden kalkıp ibn Ömer'in evine gittim. Ona:

 

"Ey Ebu Abdirrahman! Lanetleşen karı kocayı birbirinden ayırmak gerekir mi?" diye sordum. ibn Ömer dedi ki: "Evet, ayrılırlar. Sübhanallah! Bu soruyu ilk kez filanın oğlu olan filan kişi sormuştu. Adam:

 

''Ya Resulallah! Biri karısını biriyle çirkin bir vaziyette gördüğü zaman, bunu dile getirse kötü bir iş yapmış olur. Buna sussa da böylesi çirkin bir şeye karşı susmuş olur. Sence ne yapmalıdır?'' diye sorunca, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) adama herhangi bir karşılık vermedi. Bir süre geçtikten sonra aynı adam geldi ve:

 

"Sana daha önce sormuş olduğum iş başıma geldi" dedi. Sonrasında Nur suresindeki şu ayetler nazil oldu: "Karılarına zina isnad edip de kendilerinden başka şahidieri olmayanların şahidliği, kendisinin doğru sözlülerden olduğuna Allah'ı dört defa şahit tutmasıyla olur. Beşincisinde, eğer yalancılardan ise Allah'ın lanetinin kendisine olmasını diler. Kocasının yalancılardan olduğuna Allah'ı dört defa şahit tutması, cezayı kadından savar. Beşincisinde, kocası doğrulardan ise kendisinin Allah'ın gazabına uğramasını diler." (Nur 6, 7, .8,9)

 

Bunun üzerine lanetleşme işine önce adam başladı. Lanetleşme öncesinde Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) adama nasihatlerde bulundu. Dünyadaki cezanın ahiretteki azaptan daha hafif olduğunu adama hatırlattı. Ancak adam:

 

"Seni hak ile gönderene yemin olsun ki yalan söylemiyorum !" dedi. Sonra kadına döndü ve ona da aynı nasihatlerde ve hatırlatmalarda bulundu. Ancak kadın da:

 

"Seni hak ile gönderene yemin olsun ki kocam yalan söylüyor!" dedi. Bunun ardından adam dört defa doğru söylediğine dair şehadette bulundu. Beşincisinde de yalan söylüyor ise Allah'ın lanetinin üzerine olmasını diledi. Onun ardından kadın da dört defa kocasının yalan söylediğine dair şehadette bulundu. Beşincisinde de şayet kocası doğruyu söylüyor ise Allah'ın lanetinin üzerine olmasını diledi. Sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onları ayırdı.

 

5639, 5640, 5641,11293 ile 11294. hadislerin tahriclerine bakınız. - Mücteba: 6/175; Tuhfe: 7058 .

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim 1493 (4), Tirmizi (1202, 3178), Ahmed, Müsned (4603) ve İbn Hibban (4286) rivayet etmişlerdir.