باب
بدء اللعان
36- İlk Lian Olayı
أخبرنا محمد
بن معمر
البحراني قال
حدثنا أبو داود
الطيالسي
واسمه سليمان
بن داود قال
حدثنا عبد
العزيز بن أبي
سلمة
وإبراهيم بن
سعد عن الزهري
عن سهل بن سعد
عن عاصم بن
عدي قال جاءني
عويمر رجل من
بني العجلان
فقال أي عاصم
أرأيتم رجلا رأى
مع امرأته
رجلا فقتله
تقتلونه أم
كيف يفعل يا
عاصم سل لي
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فسأل
عاصم عن هذا
النبي صلى
الله عليه
وسلم فعاب
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم المسائل
وكرهها فجاءه
عويمر فقال ما
صنعت يا عاصم
فقال صنعت أنك
لم تأتني بخير
كره رسول الله
صلى الله عليه
وسلم المسائل
وعابها قال
عويمر والله
لأسألن عن ذلك
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
فانطلق إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فسأله
فقال له رسول
الله صلى الله
عليه وسلم قد
أنزل الله عز
وجل فيك وفي
صاحبتك فائت
بها قال سهل
وأنا مع الناس
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فجاء بها
فتلاعنا فقال
يا رسول الله
والله لئن
أمسكتها لقد
كذبت عليها
ففارقها قبل
أن يأمره رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
بفراقها
فصارت سنة
المتلاعنين
[-: 5632 :-] Sehl b. Sa'd, Asım b. Adiy'den naklen bildiriyor: Aclan
oğullarından biri olan Uveymir yanıma geldi ve:
"Ey Asım! Adamın biri karısının yanında başka bir adam görse ve onu
öldürse, buna karşılık o da öldürülür mü? Veya böylesi bir durumda bu kişi ne
yapmalıdır? Bunu benim için Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
sorsana" dedi. Ben de bunu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
sordum. Ancak Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) bu sorudan hoşlanmadı ve bunun için de beni
azarladı. Sonrasında Uveymir yanıma gelip:
"Ey Asım! Dediğim
şeyi ne yaptın?" diye sordu. Ben de: "Ne yapacağım! Bana pek de
hayırlı olmayan bir şeyle geldin. Zira Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)
kendisine sorduğum soruyu hoş karşılamadı ve beni azarladı" karşılığını
verdim. Uveymir de:
"Valiahi bunu Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e
bizzat ben soracağım!" dedi. Ardından Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)'in
yanına gitti ve bunu sordu. Allah Resulü (sallallahu
aleyhi ve sellem) de:
"Allah Teala senin ve karın hakkında ayet indirdi. Git karını
getir" karşılığını verdi.
Sehl der ki: Sonrasında Uveymir,
içlerinde benim de bulunduğum bir topluluğun önündeı Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in huzurunda karısıyla lanetleşti. Lanetleşmeyi
bitirdiklerinde Uveymir:
"Va Resulalıah! Eğer ben onu yine
yanımda tutacaksam o zaman onun hakkında yalan söylemiş olacağım" dedi ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona (boşaması için) emir vermeden kendisi onu üç
talakla boşadı. Bu şekilde de lanetleşmeden sonra çiftlerin boşanması adet
halini aldı.
Mücteba: 6/170; Tuhfe: 5030.
Diğer tahric: Hadisi Buhari (423, 4745,
4746, 5259, 5308, 5309,7165,7166), Müslim 1492
(1,2,3), Ebu Davud (2245,
2247, 2248, 2249, 2250, 2251, 2252), İbn Mace (2066), Ahmed, Müsned (22803) ve İbn Hibban (4283, 4284, 4285) rivayet etmişlerdir.
باب
اللعان
بالحبل
37- Kocanın, Adamın
ismini de Vererek Hanımını Zina ile Suçlaması Durumunda lian
أخبرنا
إسحاق بن
إبراهيم بن
راهويه قال
أنبأنا عبد
الأعلى هو بن
عبد الأعلى
السامي قال سئل
هشام عن الرجل
يقذف امرأته
فحدثنا هشام
يعني بن حسان عن
محمد يعني بن
سيرين قال
سألت أنس بن
مالك عن ذلك
وأنا أرى أن
عنده من ذلك
علما فقال إن
هلال بن أمية
قذف امرأته
بشريك بن
السحماء وكان أخو
البراء بن
مالك لأمة
وكان أول من
لاعن فلاعن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بينهما
ثم قال ابصروه
فإن جاءت به
أبيض سبطا
قضيء العينين
فهو لهلال بن
أمية وإن جاءت
به أكحل جعدا
أحمش الساقين
فهو لشريك بن
السحماء قال فأنبئت
أنها جاءت به
أكحل جعدا
أحمش الساقين
[-: 5633 :-] Abdul a'la b. Abdula'la
es-Sami bildiriyor: Hişam'a, kişinin karısını zinayla
suçlaması durumunu sorduğumda Hassan'dan naklen
Muhammed b. Sirin'in şöyle dediğini bildirdi: Bu
konuyu, konu hakkında bilgisi olduğunu düşündüğüm Enes b. Malik'e sordum.
Enes de dedi ki: Hilal
b. Ümeyye, karısının Şerik b. es-Sehma
ile zina yaptığını iddia etti. Şerik de Bera' b. Malik'in anne bir kardeşiydi. islam'da lian yapan ilk kişi de
Hilal idi. Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem) Hilal ile karısı arasında lian yaptıktan sonra:
"Doğacak çocuğa
dikkat edin. Şayet beyaz tenli, düz saçlı, bozuk gözlü biri olarak doğarsa,
çocuk Hilal b. Ümeyye'nin demektir. Ama karakaşlı,
kıvırcık saçlı ve ince bacaklı olursa, Şerik b. es-Sehma'nındır"
buyurdu. Bana bildirilene göre doğan çocuk kara kaşlı,
kıvırcık saçlı ve ince bacaklı imiş."
Mücteba: 6/171; Tuhfe: 1461.
Diğer tahric: Hadisi Müslim (1496) ve Ahmed,
Müsned (12450) rivayet etmişlerdir.
كيف
اللعان
38- Lian Nasıl Yapılır?
أخبرنا
عمران بن يزيد
قال حدثنا
مخلد بن حسين الأزدي
قال حدثنا
هشام بن حسان
عن محمد بن
سيرين عن أنس بن
مالك قال إن
أول لعان كان
في الإسلام أن
هلال بن أمية
قذف شريك بن
السحماء
بامرأته فأتى النبي
صلى الله عليه
وسلم فأخبره
بذلك فقال له
النبي صلى
الله عليه
وسلم أربعة
شهداء وإلا فحد
في ظهرك يردد
ذلك عليه
مرارا فقال له
هلال والله يا
رسول الله إن
الله عز وجل
ليعلم أني
صادق ولينزلن
الله عز وجل
عليك ما يبرىء
ظهري من الحد
فبينما هم
كذلك إذ نزلت
عليه آية
اللعان
والذين يرمون
أزواجهم إلى
آخر الآية
فدعا هلالا
فشهد أربع
شهادات بالله
إنه لمن
الصادقين
والخامسة أن
لعنة الله
عليه إن كان
من الكاذبين
ثم دعيت
المرأة فشهدت
أربع شهادات
بالله إنه لمن
الكاذبين
فلما أن كان في
الرابعة أو
الخامسة قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وقفوها
فإنها موجبة
فتلكأت حتى ما
شككنا أنها
ستعترف ثم
قالت لا أفضح
قومي سائر
اليوم فمضت
على اليمين
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
انظروها فإن
جاءت به أبيض
سبطا قضيء
العينين فهو
لهلال بن أمية
وإن جاءت به
آدم جعدا ربعا
حمش الساقين
فهو لشريك بن السحماء
فجاءت به آدم
جعدا ربعا حمش
الساقين فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لولا ما
سبق فيها من
كتاب الله
لكان لي ولها
شأن قال الشيخ
والقضيء طويل
شعر العينين
ليس بمفتوح
العين ولا
جاحظهما
والله سبحانه
وتعالى أعلم
[-: 5634 :-] Enes b. Malik anlatıyor:
islam'da gerçekleşen ilk !ian hadisesi şöyle oldu: Hilal b. Ümeyye, Şerik b. es-$ehma'nın
karısıyla zina ettiğini iddia etti. Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem)'e de gelip bunu dile getirdi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:
''Ya bu konuda dört
şahit getirirsin, ya da sana iftira cezasını uygularım" karşılığını verdi.
Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)
her defasında aynı şeyi söyleyince, sonunda Hilal:
''Ya Resulallah!
Yemin olsun ki Allah benim doğru söylediğimi biliyor ve sana, beni iftira
cezasından kurtararak birşey indirecektir'' dedi. Çok
geçmedi lian hakkındaki şu ayetler nazil oldu:
"Eşlerine zina
isnadında bulunup da kendilerinden başka şahitleri olmayanlara gelince, onların
her birinin şahitliği, kendisinin doğru söyleyenlerden olduğuna dair dört defa
Allah adına yemin ederek şahitlik etmesi, beşinci defa da, eğer yalan
söyleyenlerden ise Allah'ın lanetinin kendi üzerine olmasını dilemesidir."
(Nur 6, 7, 8, 9)
Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hilal'i yanına çağırttı. Hilal geldiğinde dört defa
doğru söylediğine dair şehadette bulundu.
Beşincisinde de yalan söylüyor ise Allah'ın lanetinin üzerine olmasını diledi.
Sonra karısı çağrıldı. O da dört defa kocasının yalan söylediğine dair şehadet etti. Kadın dördüncü veya beşinci şehadetini yapmak üzereyken Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem):
"Şunu durdurun!
Zira bundan sonra edeceği şehadet Allah'ın azabını
beraberinde getirecektir!" buyurdu. Bunun üzerine kadın az bir duraklayıp
kekelemeye başladı. Biz kadının artık itiraf edeceğini düşündük ancak: ''Bundan
sonra kabilemi rezil edecek değilim!" dedi ve şehadetine
devam etti.
Sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Doğacak çocuğa dikkat edin.
Şayet beyaz tenli, düz
saçlı, bozuk gözlü biri olarak doğarsa çocuk Hilal b. Ümeyye'nin
demektir. Ama esmer, karakaşlı, kıvırcık saçlı ve ince bacaklı olursa Şerfk b. es-Sehma'nındır"
buyurdu. Kadın esmer, karakaşiı, kıvırcık saçlı ve
ince bacaklı bir çocuk doğurunca, Allah Resulü (sallallahu
aleyhi ve sellem):
''Eğer Allah Teala'nın (lian hakkındaki) hükmü
infaz edilmemiş olsaydı, bu kadına farklı bir şekilde davranırdım"
buyurdu.
Mücteba: 6/172; Tuhfe: 1461 .
باب
قول الإمام
اللهم بين
39- Siyasi Liderin
Gerçeğin Ortaya Çıkması için Dua Etmesi
أخبرنا عيسى
بن حماد قال
أنبأنا الليث
عن يحيى بن
سعيد عن عبد
الرحمن بن
القاسم عن
القاسم بن
محمد عن بن
عباس أنه قال
ذكر التلاعن
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم فقال
عاصم بن عدي
في ذلك قولا
ثم انصرف
فأتاه رجل من
قومه يشكو
إليه أنه وجد
مع امرأته
رجلا فقال
عاصم ما
ابتليت بهذا
إلا بقولي
فذهب به إلى
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم فأخبره
بالذي وجد عليه
امرأته وكان
ذلك الرجل
مصفرا قليل اللحم
سبط الشعر
وكان الذي
ادعى عليه أنه
وجده عند أهله
آدم خدلا كثير
اللحم فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم اللهم
بين فوضعت
شبيها بالرجل
الذي ذكر
زوجها أنه
وجده عندها
فلاعن رسول
الله صلى الله
عليه وسلم
بينهما فقال
رجل لابن عباس
في المجلس أهي
التي قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم لو
رجمت أحدا
بغير بينة
رجمت هذه قال
بن عباس لا
تلك امرأة
كانت تظهر
السوء
[-: 5635 :-] ibn Abbas anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in
huzurunda lanetleşme bahsi açılınca orada bulunan Asım b. Adiy
bu konuda bir şeyler söyledi ve çekip gitti. Sonrasında yanına onun
kabilesinden bir adam geldi ve karısını bir adamla birlikte yakaladığından şikayette bulundu. Asım da:
"Lanetleşme
hakkında söylediğim şeyden dolayı bu belaya maruz kaldım!" dedi. Sonra
adamı alıp Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem)'e gitti. Adam karısını bir adamla
birlikte yakaladığını Allah Resulü (sallallahu aleyhi
ve sellem)'e anlattı. Şikayette
bulunan adam sarı benizli, zayıf ve düz saçlı birisiydi. Karısının yanında
yakalandığı iddia edilen şahıs da esmer ve etine dolgun birisiydi. Bunun
karşısında Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):
"Allahım! Bu konuda gerçeği ortaya çıkar!" diye dua
etti. Zamanı gelince kadın, iddia edildiği gibi yanında yakalanan adama
benzeyen bir çocuk doğurdu. Bunun üzerine Resulullah
(sallallahu aleyhi ve sellem)
adamla karısı arasında Iian yaptı.
ibn Abbas bunu anlatırken orada bulunanlardan biri ona: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in, hakkında:
''Şayet delilsiz bir
şekilde birini recmedecek olsaydım, bu kadını recmederdim''
buyurduğu kadın bu kadın mıydı?" diye sorunca, ibn
Abbas: "Hayır! Bahsettiğin kadın kötülüklerini açıkça yapan
birisiydi" dedi.
7295 ile 7296.
hadislerde tekrar gelecektir. - Mücteba:
6/173; Tuhfe: 6328.
Diğer tahric: Hadisi Buhari (5310,
5316, 6855, 6856, 7238), Müslim 1497 (12, 13), İbn Mace (2560) ve Ahmed, Müsned (3106) rivayet etmişlerdir.
باب
الأمر بوضع
اليد على في
المتلاعنين
عند الخامسة
40- Lian'ın Beşinci Yemininde Kişiyi Uyarma
أخبرنا علي
بن ميمون
الرقي قال
حدثنا سفيان عن
عاصم بن كليب
عن أبيه عن بن
عباس أن النبي
صلى الله عليه
وسلم أمر رجلا
حين أمر
المتلاعنين
أن يتلاعنا أن
يضع يده عند
الخامسة على
فيه وقال إنها
موجبة
[-: 5636 :-] ibn Abbas'ın bildirdiğine göre Nebi (sallallahu
aleyhi ve sellem) karı kocanın lanetleşmesi sırasında
orada bulunanlardan birine, taraflardan birinin beşinci yemininde elini ağzına
koymasını söyledi ve: " (Dikkat et!) Bu beşinci yemin, Allah 'ın azabını gerektirir!" diye uyardı,
Mücteba: 6/175; Tuhfe: 6372.
Diğer tahric: Hadisi Ebu Davud (2255) rivayet etmiştir.
باب
عظة الإمام
الرجل
والمرأة عند
اللعان
41- Lanetleşme
Sırasında Kadı'nın Taraflara Nasihatte Bulunması
أخبرنا عمرو
بن علي ومحمد
بن المثنى
قالا حدثنا
يحيى بن سعيد
قال حدثنا عبد
الملك بن أبي
سليمان قال
سمعت سعيد بن
جبير يقول
سئلت عن
المتلاعنين
في إمارة بن
الزبير أيفرق
بينهما فما
دريت ما أقول
فقمت من مقامي
إلى منزل بن
عمر فقلت يا
أبا عبد
الرحمن المتلاعنين
أيفرق بينهما
قال نعم سبحان
الله إن أول
من سأل عن ذلك
فلان بن فلان
فقال يا رسول الله
أرأيت ولم يقل
عمرو أرأيت
الرجل منا يرى
على امرأته
فاحشة إن تكلم
فأمر عظيم وقال
عمرو أتى أمرا
عظيما وإن سكت
سكت على مثل ذلك
فلم يجبه فلما
كان بعد ذلك
أتاه فقال إن
الأمر الذي
سألتك ابتليت
به فأنزل الله
عز وجل هؤلاء
الآيات في
سورة النور
والذين يرمون
أزواجهم حتى
بلغ والخامسة
أن غضب الله
عليها إن كان
من الصادقين
فبدأ بالرجل
فوعظه وذكره
وأخبره أن
عذاب الدنيا
أهون من عذاب
الآخرة فقال
والذي بعثك
بالحق ما كذبت
ثم ثنى بالمرأة
فوعظها
وذكرها فقالت
والذي بعثك
بالحق إنه لكاذب
فبدأ بالرجل
فشهد أربع
شهادات بالله
إنه لمن
الصادقين
والخامسة أن
لعنة الله عليه
إن كان من
الكاذبين ثم
ثنى بالمرأة
فشهدت أربع
شهادات بالله
إنه لمن
الكاذبين
والخامسة أن
غضب الله
عليها إن كان
من الصادقين
ففرق بينهما
[-: 5637 :-] Said b. Cübeyr anlatıyor: ibnu'z-Zübeyr'in valiliği
döneminde bana, Ianetleşen karı-kocayı birbirinden
ayırmanın gerekip gerekmediği soruldu. Bu soruya ne cevap vereceğimi bilemedim.
Yerimden kalkıp ibn Ömer'in evine gittim. Ona:
"Ey Ebu Abdirrahman! Lanetleşen karı
kocayı birbirinden ayırmak gerekir mi?" diye sordum. ibn
Ömer dedi ki: "Evet, ayrılırlar. Sübhanallah! Bu
soruyu ilk kez filanın oğlu olan filan kişi sormuştu. Adam:
''Ya Resulallah!
Biri karısını biriyle çirkin bir vaziyette gördüğü zaman, bunu dile getirse
kötü bir iş yapmış olur. Buna sussa da böylesi çirkin bir şeye karşı susmuş
olur. Sence ne yapmalıdır?'' diye sorunca, Allah Resulü (sallallahu
aleyhi ve sellem) adama herhangi bir karşılık
vermedi. Bir süre geçtikten sonra aynı adam geldi ve:
"Sana daha önce
sormuş olduğum iş başıma geldi" dedi. Sonrasında Nur suresindeki şu
ayetler nazil oldu: "Karılarına zina isnad edip
de kendilerinden başka şahidieri olmayanların şahidliği, kendisinin doğru sözlülerden olduğuna Allah'ı
dört defa şahit tutmasıyla olur. Beşincisinde, eğer yalancılardan ise Allah'ın
lanetinin kendisine olmasını diler. Kocasının yalancılardan olduğuna Allah'ı
dört defa şahit tutması, cezayı kadından savar. Beşincisinde, kocası
doğrulardan ise kendisinin Allah'ın gazabına uğramasını diler." (Nur 6, 7,
.8,9)
Bunun üzerine lanetleşme
işine önce adam başladı. Lanetleşme öncesinde Allah Resulü (sallallahu
aleyhi ve sellem) adama nasihatlerde bulundu.
Dünyadaki cezanın ahiretteki azaptan daha hafif
olduğunu adama hatırlattı. Ancak adam:
"Seni hak ile
gönderene yemin olsun ki yalan söylemiyorum !" dedi. Sonra kadına döndü ve
ona da aynı nasihatlerde ve hatırlatmalarda bulundu. Ancak kadın da:
"Seni hak ile
gönderene yemin olsun ki kocam yalan söylüyor!" dedi. Bunun ardından adam
dört defa doğru söylediğine dair şehadette bulundu.
Beşincisinde de yalan söylüyor ise Allah'ın lanetinin üzerine olmasını diledi.
Onun ardından kadın da dört defa kocasının yalan söylediğine dair şehadette bulundu. Beşincisinde de şayet kocası doğruyu
söylüyor ise Allah'ın lanetinin üzerine olmasını diledi. Sonrasında Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onları ayırdı.
5639, 5640, 5641,11293
ile 11294. hadislerin tahriclerine bakınız. - Mücteba: 6/175; Tuhfe: 7058 .
Diğer tahric: Hadisi Müslim 1493 (4), Tirmizi
(1202, 3178), Ahmed, Müsned
(4603) ve İbn Hibban (4286)
rivayet etmişlerdir.